Masumiyet Müzesi*, müzeyi Orhan Pamuk’un sesinin eşliğinde gezebileceğiniz sesli bir rehber hazırladı. Pamuk, sizi “Masumiyet Müzesi’ne hoş geldiniz. Ben Orhan Pamuk...” diye karşılıyor. Ardından kısa bir giriş konuşması yapıyor: “Bu binayı 1999’da satın aldığımda hem romanı yazmak hem de bu müzeyi kurmak vardı aklımda. Bu rehberde, romanın bölümleri ve müzenin kutuları hakkında tek tek bir şeyler söyledim.”
Bir buçuk saat süren yolculukta Orhan Pamuk hem kitaptan alıntılar yapıyor hem de kendi hislerini anlatıyor. Sesi kulağınızdayken kendinizi iyice romanın içinde gibi hissediyorsunuz ama kaçışın da serbest olduğunu ekliyor yazar: “Bu bir roman değil müze olduğu için, sıkılırsanız, ilerleyip öteki vitrine geçebilirsiniz. Mutlu ve eğlenceli bir gezi diliyorum.”
Açık Dergi’de Masumiyet Müzesi’nden Esra Aysun konuğumuzdu. Masumiyet Müzesi’ni ve sesli rehberini konuştuk.
İndirmek için: mp3, 15.8 Mb.
* Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk’un hem yazdığı bir roman hem de yaptığı bir müzedir. Pamuk 1990’lardan itibaren romanı ve müzeyi baştan beri birlikte düşündü. 1974 ile 2000’lerin başı arasında geçen aşk romanı, biri zengin diğeri orta halli iki aile üzerinden geçmişe dönüşler ve hatıralarla birlikte 1950-2000 arası İstanbul hayatını anlatıyor. Müzede ise romanda anlatılan kahramanların kullandığı, giydiği, işittiği, gördüğü, biriktirdiği, hayal ettiği şeyler dikkatle düzenlenmiş kutu ve vitrinlerde sergileniyor. Müzeden zevk almak için romanı okumaya gerek yok. Tıpkı romandan zevk almak için müzeyi gezmeye gerek olmadığı gibi. Ama romanı okuyanlar, müzenin çeşit çeşit anlamını daha iyi kavrayacakları gibi, müzeyi gezenler de, romanı okurken fark etmedikleri pek çok şeyi görecekler. Roman 2008 yılında yayımlandı, müze ise 2012 baharında açıldı.